Ağustostan sonra ekilen darıdan, bal vermeyen arıdan, kocasından sonra kalkan karıdan, hayır gelmez.
Bal ölümden başka her derde şifadır.
Arılar muhteşem koku alma duyuları sayasinde %99 gibi bir başarıyla, kimyasal patlayıcıların yerini tespit edebilirler.
Seni seveni zehir olsa yut! seni sevmeyeni bal olsa da unut.
Arı derler bana, renk renk çiçeklere konarım, ışık gibi parlak bal yaparım.
Arılar bile seni kıskanıyor sevgilim, bu bizim yaptığımız baldan daha tatlı diye.
Arılar yeryüzünden kaybolursa insanların 4 yıl ömrü kalır.
Rabbin dişi bal arısına vahyetti; Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.
Unutma ki ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.
Çiçek, bizden kokusunu, arılardan balını esirgiyor mu? Neden bir çiçek kadar olsun cömert olmayalım?
Arılar bile en tatlı balın zehirli çiçeklerde olduğunu bilir.
Arıya bak bal olsun, dağa bak bağ olsun.
Sinekle kalkan leş başına, arıya kalkan bal başına varır.
Günah,arıya benzer; onun gibi ağzı ballı fakat kuyruğu zehirlidir.
Evet gül ve çiçeklerin yüzlerini güzelleştiren zat, nasıl o güzel yüzlere arılardan, bülbüllerden istihsan aşıklar icad etmesin? ve güzellerin güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır.
Ön yargı; arı soktu diye bal yememektir.
Her şey aynı şekilde öğütlenir, arılar ve köylüler dahil.
Sabrı tükenen adam, ruhuna hakim olmayan adamdır, insanlar arıya dönüp, açtıkları yara uğruna canlan vermesinler.
0 Yorum