Bir kuşun üç öğüdü
Bir kuş hile ve tuzaklarla yakalanmıştı , kuş kendisini yakalayan avcıya dedi ki ey avcı sen hayatında pek çok defa koyun, keçi, sığır ve deve eti yemişsin. Onların etiyle bile doymadın ,benim küçücük bedenimle nasıl doyarsın . ? Beni azat edersen sana üç tane öğüt vereceğim bu öğütler seni mutlu ,mesut edecek.
Avcı kuşu dinledikten sonra peki bakalım birinci öğüdünü elimdeyken söyle eğer benirsem seni salarım ikinci öğüdü evimin damında üçücüsünü de ağaca konunca söylersin.
Kuş kabul eder ve öğüdü söyler "olmayacak bir şeyi kim söylerse söylesinbsakın inanma"
Bu öğüdü çok beğenen avcı kuşu serbest bırakır kuş uçup evin damına konunca adama ikinci öğüdü söyler" elinden göçüp giden birşey için üzülme,gam yeme".
Ve şöyle devam eder ;Ey avcı sen beni bırakmakla hayatının yanlışını yaptın. Eğer beni bırakmasaydın karnımda bir dirhem ağırlığında bir inci vardı o sana da çocuklarına da ömür boyu yeterdi. Hep zengin yaşardın ama onu kaybettin der. Bunu duyan avcı hamile bir kadın misali inleyip sızlar , kendini yerden yere vurur.
Kuş onun bu halini görünce hey bre ahmak ben kendim bir dirhem gelmezken karnımda on dirhem ağırlığında inci nasıl olsun.
Bu sözlerden sonra avcı biraz olsun topralandı ve ey güzel kuş son öğüdünü söyle der. Kuş ona kızarak senin gibi cahillere öğüt vermek çorak topraklara ekin ekmek gibidir der ve gider.
Bir kuş hile ve tuzaklarla yakalanmıştı , kuş kendisini yakalayan avcıya dedi ki ey avcı sen hayatında pek çok defa koyun, keçi, sığır ve deve eti yemişsin. Onların etiyle bile doymadın ,benim küçücük bedenimle nasıl doyarsın . ? Beni azat edersen sana üç tane öğüt vereceğim bu öğütler seni mutlu ,mesut edecek.
Avcı kuşu dinledikten sonra peki bakalım birinci öğüdünü elimdeyken söyle eğer benirsem seni salarım ikinci öğüdü evimin damında üçücüsünü de ağaca konunca söylersin.
Kuş kabul eder ve öğüdü söyler "olmayacak bir şeyi kim söylerse söylesinbsakın inanma"
Bu öğüdü çok beğenen avcı kuşu serbest bırakır kuş uçup evin damına konunca adama ikinci öğüdü söyler" elinden göçüp giden birşey için üzülme,gam yeme".
Ve şöyle devam eder ;Ey avcı sen beni bırakmakla hayatının yanlışını yaptın. Eğer beni bırakmasaydın karnımda bir dirhem ağırlığında bir inci vardı o sana da çocuklarına da ömür boyu yeterdi. Hep zengin yaşardın ama onu kaybettin der. Bunu duyan avcı hamile bir kadın misali inleyip sızlar , kendini yerden yere vurur.
Kuş onun bu halini görünce hey bre ahmak ben kendim bir dirhem gelmezken karnımda on dirhem ağırlığında inci nasıl olsun.
Bu sözlerden sonra avcı biraz olsun topralandı ve ey güzel kuş son öğüdünü söyle der. Kuş ona kızarak senin gibi cahillere öğüt vermek çorak topraklara ekin ekmek gibidir der ve gider.
Mevlana hikayeleri, bir kuşun üç öğüdü hikayesi
Bu Sözleri Paylaş
0 Yorum