Kapkara hayalet gemileri geçerdi geçmişten gelen sessizliğin yarattığı sis içinde, kapkara hayalet gemileri geçerdi gözlerimizin önünde gecenin içinden.
Havanın sislisine, insanın sinsisine dikkat et.
Sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim.
Sisler içinde gittin, ben hala seni bekliyorum aynı yerde sevdiğim.
Sisli bir duvardır olduğum yalnızlık vakitlerden bir aralık.
Her şey bir sis bulutu içinde yitip gidiyordu, geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu.
Sis her şeye harika güzellik katar.
Sislerin içinde daha iyi düşünürsün ve böylece daha iyi görürsün.
Sanma ki sadece dert sende var; sendeki derdi nimet sayanlar da var.
Nedir seni saran bu sis, yok dünyalarda tat.
Hadi simit satanı anlıyorum, kestane satanı da peki dost satmak da ne oluyor o da mı ekmek parası.
Hayat bağıra bağıra susmayı öğretir insana.
Bir zamanlar çok değer verilen çok şey zamanla sis bulutu gibi dağılıp gider insanın hayatında.
Hava soğuduğunda, gölge veren ağaçları unutursun.
Mektuplar biter, yollar uzar, özleme büyür burada duman , orada sis.
İki nimet vardır ki insanların çoğu onun kıymetini bilmezler; vücut sağlığı, vicdan rahatlığı.
Anılarda bir tipi, umutlarda bir sis ikisi de bizsiz, ikisi de isimsiz.
Her toprakta ot bitmez, her bulutta yağmur bitmez.
Aniden soğumak muhteşem bir olay, nefret etmekten bile daha güçlü.
İçiniz kor gibi yanarken susmak acıların en beteridir.
0 Yorum